İç mekan bitkilerinin sağlıklı gelişimi için doğru ışık en kritik faktördür. Bitkileri, ışık ihtiyaçlarına göre konumlandırmak gerekir; bazı türler doğrudan güneşi severken (örneğin sukulentler), çoğu tropikal bitki (dua çiçeği) parlak ancak dolaylı ışık ister. Işık yetersiz olduğunda bitkiler ışığa doğru uzar (etiyole olma), yapraklar seyrekleşir ve büyüme yavaşlar. Pencerenin yönü ışığın şiddetini belirler; güney cepheler en fazla, kuzey cepheler ise en az ışığı alır.
Bitkilerin kök sağlığı için drenaj şarttır. Saksının dibinde mutlaka drenaj deliği bulunmalı ve suyun rahatça akabileceği bir toprak karışımı kullanılmalıdır. Standart saksı toprağına perlite (beyaz, hafif, volkanik bir mineral) veya ponza taşı eklemek hem drenajı iyileştirir hem de köklerin hava almasını sağlar. Suyu süzdürmeyen ağır topraklar ve deliksiz saksılar, kök çürüklüğüne davetiye çıkarır.
Sulama sıklığı, bitki türüne, saksı büyüklüğüne, mevsime ve ortam sıcaklığına göre değişir. En yaygın hata, belirli bir gün sayısına bağlı kalıp toprak nemini kontrol etmeden sulamaktır. Doğru yöntem, parmağınızı toprağa 2-3 cm batırarak nemi kontrol etmektir; çoğu bitki için üst toprağın kurumasını beklemek gerekir. Sulama yaparken, suyun saksının tabağında birikmemesine özen gösterilmeli, birikmiş su hemen boşaltılmalıdır.
Bitkiler büyüdükçe saksı değişimi gerekebilir. Kökler saksı deliğinden çıkmaya başlamışsa veya toprak çok hızlı kuruyorsa, bitkinin daha büyük bir saksıya ihtiyacı var demektir. Yeni saksı, mevcut saksıdan sadece bir veya iki numara büyük olmalıdır; çok büyük bir saksı, toprağın uzun süre ıslak kalmasına ve köklerin çürümesine neden olur. Saksı değişimi için en uygun zaman, bitkinin aktif büyüdüğü ilkbahar aylarıdır.
Yaygın yapılan hatalardan biri, bitkilere “küçük ama sık” su vermektir. Bu yöntemle su, sadece üst toprağı ıslatır ve köklere ulaşmaz, bu da köklerin yüzeye çıkmasına ve zayıflamasına yol açar. Bunun yerine, her sulamada suyun tüm toprak kütlesini ıslatacak ve drenaj deliğinden çıkacak kadar bol verilmesi, ardından toprağın tekrar kurumasının beklenmesi en sağlıklı yöntemdir.
Bir diğer önemli hata, bitkileri tozlandırmamaktır. Yaprakların üzeri zamanla tozla kaplanır, bu da bitkinin fotosentez yapma ve ışığı verimli kullanma yeteneğini azaltır. Yaprakları ayda bir, nemli bir bezle nazikçe silmek bu sorunu çözer. Ayrıca bitkileri kalorifer veya klima üfleri gibi doğrudan sıcak veya soğuk hava akımlarından uzak tutmak gerekir.
Bitki bakımında en güvenli yaklaşım, her bitkiyi ayrı bir birey olarak gözlemlemek ve ihtiyaçlarını anlamaya çalışmaktır. Bir bitki susuz kaldığında yaprakları pörsür, toprak rengi açılır ve saksı hafifler. Aşırı sulama belirtileri ise sürekli ıslak toprak, yapraklarda sararma ve yumuşama, hatta köklerde kahverengileşme ve kokuşmadır. Bu sinyalleri zamanında fark etmek, sorunları büyümeden çözmenin anahtarıdır.