Işık, fotoğrafın en önemli öğesidir ve ışığın yönü fotoğrafa farklı duygular katar. Ön ışık (ışığın konunun önünden gelmesi), genellikle güvenli ve detayları net gösteren bir aydınlatma sağlar. Yan ışık, gölgeler yaratarak dokuları ve derinliği vurgular, portrelerde dramatik bir etki yaratabilir. Arka ışık (kontra ışık) ise konuyu silüet haline getirebileceği gibi, saç ve ince tüyler etrafında hoş bir parıltı (rim light) oluşturabilir. Işığın kalitesini (yumuşak/sert) ve yönünü gözlemlemek, fotoğrafın ruh halini belirler.
Kadrajınızı düzenlerken “Üçler Kuralı” basit ama etkili bir rehberdir. Görüntüyü, yatay ve dikey olarak üçe bölen iki çizgi hayal edin. İlgi noktalarınızı veya ufuk çizgisini bu çizgilerin veya kesişim noktalarının üzerine yerleştirmek, fotoğrafa denge ve dinamik bir his katar. Örneğin, bir manzara fotoğrafında ufku alt ya da üst çizgiye yerleştirmek, gökyüzüne veya ön plana daha fazla yer vermenizi sağlar. Bu kuralı kırmak her zaman kötü değildir, ancak güçlü kompozisyonlar oluşturmak için sağlam bir başlangıç noktasıdır.
Otomatik odaklama (AF) sistemleri genellikle çok iyi çalışsa da, özellikle karışık sahnelerde yanıltılabilir. Odak kilidi (focus lock) işlevi bu noktada devreye girer. Kadrajınızı oluşturun, odaklamak istediğiniz noktayı vizördeki odak karesiyle hizalayın, deklanşöre yarıya kadar basılı tutun (odak ve pozlamayı kilitlemek için). Bu pozisyondayken kadrajınızı yeniden düzenleyip deklanşöre tam basarak fotoğrafı çekin. Bu yöntem, kompozisyonunuzu bozmadan keskin odaklanmış fotoğraflar çekmenizi sağlar.
Temel düzenleme, fotoğraflarınızın potansiyelini ortaya çıkarmak için son ancak önemli bir adımdır. Çoğu akıllı telefon uygulaması veya basit yazılımlarla parlaklık, kontrast, doygunluk ve keskinlik gibi temel ayarları yapabilirsiniz. Amacınız, fotoğrafı olduğundan farklı göstermek değil, çektiğiniz anda gördüğünüz etkiyi ve duyguyu güçlendirmek olmalıdır. Gereksiz filtreler ve aşırı işlemlerden kaçının; doğal ve dengeli düzenlemeler her zaman daha kalıcı bir etki bırakır.
En sık gözden kaçan ancak en kritik hatalardan biri, kirli bir lens veya sensörle çekim yapmaktır. Lens üzerindeki parmak izi, toz veya yağ lekeleri, fotoğrafların flu, kontrastsız ve lekeli çıkmasına neden olur. Çekim öncesi lensi yumuşak, temiz bir mikrofiber bezle nazikçe silmek bu sorunu çözer. Objektif kapağını her zaman takılı tutmak ve fotoğraf makinesini tozlu ortamlarda lensi aşağıya bakacak şekilde değiştirmek de önemli koruyucu önlemlerdir. Basit bir lens temizliği, görüntü kalitesinde büyük bir fark yaratabilir.